Sunday 6 January 2013

Yüksek Ökçeli Pabuçlar.



Tatilimiz başladığında hiç vakit kaybetmeden 3 arkadaş toplandık biz.. Başladık şaraplarımız yudumlamaya.. O şaraplar akıp giderken bizim içimizde tuttuğumuz ve kendimize bile itiraf edemediğimiz şeylerde akıp gitti masada.. Bu kadar senelik arkadaşlığımızda hiç bu denli dürüst olmamıştık birbirimize.. Ha tabi içten içe biliyorduk birbirimizin neler hissettiğini ama sesli söylemeye korkuyorduk.. Söyledikçe içiyorduk, içtikçe söylüyorduk.. Nedendir bilinmez saatlerce oturduk, yan masada tanıdık varmış aman hareketlerimize dikkat edelim falandı feslikandı ilk defa hiç dikkat  etmedik.. Soran olursada  sarhoş olmadığımız halde sarhoştuk hatırlamıyoruz deriz dedik!

O gece çektik altımıza “Yüksek Ökçeli Pabuçlarımızı”, o pabuçlar öyle pabuçlar ki ağzı olsa neler anlatacak.. nerelere gitti o pabuçlar, neler gördü, neler yaşadı, neler hissetti, hangi mekanlarda bulundu.. kiminle veya kim olmadan??

Sokaklara karşı durdu o pabuçlar bütün gece.. eski anılar canlandı gözlerinde.. baktı etrafa.. yanında olmayan diğer düz pabuçlara.. hayallerini kurdu o pabuçların..esas aklında olan bir pabuç vardı.. Düşündü durdu.. yanında olsaydı neler olurdu? Güzel mi olurdu yoksa daha mı kötü?
Yarım kalmışları hatırladı aniden.. yoldan geçen başka bir pabuç yüzünden kafasında yaşananlar belirdi tekrardan.. Hüzünlendi.. bu ülkeden neden bu kadar tiksindiğini neden bu kadar soğuduğunun asıl sebebini hatırladı ansızın..Neden bu sokaklarda yürümek istemediğini düşündü.. Üzüldü.. Sorguladı.. Bağırdı, çağırdı, ağladı.. Neden artık yanında başka bir pabuç istemediğini sorguladı.. yarım kalmış başka bir pabuç yüzünden.. kendiside çok eski değildi zaten, yeni bir pabuca alışmak istemiyordu.. o eski olan pabucu istiyordu.. bunu söyleyemiyordu ama.. söylesede bir şey değişmeyeceğini biliyordu..Küçük bir tebessüm belirdi yüzünde..
Üzüldü..  ve uzun bir süre daha bu mekana gelemeyceğini hatta gelmeyeceğini hatırladı.. bir burukluk oldu içinde.. yine suçu kendinde aramaya başladı.. Bulamadı.. ve gecenin sonunda yine arabasına yürüdü o pabuçlar, yalnız yanında eksik olan pabuçların hayaliyle.. Gecenin karanlığında yolda yine düşündü durdu... Değermiydi dedi?? Bütün bu acıya değermiydi.. Yeni bir pabuç ne zaman belirecek yanında diye düşündü.. Doğru zaman ne zamandı? Şimdimi yoksa daha sonramı.. Şimdiki pabuçlara alışmaya başlamakmı gerek dedi.. Yoksa eski pabuçlara takılı kalmakmı?

Bilmiyordu.. Yürüdü evine “Yüksek Ökçeli Pabuçlar”.. Dolaptaki yerlerini aldılar.. Bir sonraki gece’ye çıkmayı bekleyerek.. düşünerek.. Kafasındaki sorulara cevap bulamadan.. Uyumaya başladı ve bir sonraki gece’ye kadar da uyanmayacaktı...

2 comments:

  1. Betimleme bu kadar güçlü olamazdı heralde, tekrarın gücü ve hilayenin gözümde canlanması.. Tebrikler Sedefim, devam et mutlaka!!

    ReplyDelete
    Replies
    1. Canimsinn.. cok tesekkur ederim bebisim siz yanimda oldugunuz surece bende daha ne hikayeler cikar.. :)) xxx

      Delete