Bitti işte... 4
Senelik bir maraton’un daha sonuna geldik.. Her sene yaptığım gibi yine odamı
topluyordum, etrafta boş kutular.. Kutuların içine girecek olan 4 senelik
eşyalar.. Kapandıktan sonra kutulara ne zaman ve nerede tekrar açılıp
dizilecekleri belirsiz.. Belirsizlik, en kötüsü de bu.. Normal de üniversite’yi
bitirdiğime sevinmem yerine içimde bir rahatsızlık, bir mutsuzluk, bir boşluk.
Seneye nerede olacağım, ne yapacağım, bir sonraki adımım ne olacak hepsi
belirsiz! İlk geldiğimde hatta bu senenin başında bile üniversite’nin bitmesi
için gün sayıyordum, gel gelelim ki bitti, koskoca bir dönem bitti, hayatımın
büyük bir bölümü bitti.
Şimdi bakıyorum da 2010’da buraya gelen Sedef ile şimdi
bu boş kutuların etrafında oturan Sedef arasında dağlar kadar fark var. 4 sene
önce biri bana bu kadar üzüleceğimi söyleseydi, bir tarafımla gülerdim,
gülerdim de işte iyi ki de gülmedim şimdi üzgünüm çünkü.. Üzgünüm çünkü burada
yaşadıklarımı en güzel yıllarım en çok özleyeceğim yıllarım olarak kalacak,
burada yaşadıklarım, burada ki arkadaşlıklarım.. edindiğim en güzel hatılarımın
tekrarı olmayacak. Şimdi ki arkadaş grubumla allah bilir bir daha ne zaman
böyle bir arada olacağım.
Bir adım sonrası
yok. Şimdilik yok, ama elbet olacak.. Zamanla ne istediğimi, ne yapacağımı,
nerede olacağımı bileceğim. Tek tek hepsini çözeceğim.. Bitmiş gibi de gelmiyor
aslında, sanki Eylül’de yine bu kutuları boşaltıp yeni odamda yeni bir dönem’e
başlayacakmışım gibi.. Hem çok gerçek geliyor, hem de hiç gerçek gibi değil. 4
sene dile kolay.. Burada geçirmişim hayatımı. Herşey çok değişmiş, şimdi nereye
ait olduğumu, nerede yaşamak istediğimi, nereye nasıl uyum sağlayabileceğimi
bilmiyorum..
Bu 4 senelik
maraton’da çok ta yoruldum.. İnanılmaz yoruldum, arada dinlendim, yere düştüm,
bileklerimi burktum, herkesin yanımdan geçip birincilik kürsüsü için
yarıştığını gördüm.. Onları gördükçe devam edemedim.. daha beter geri
çekildim.. en arkada kaldığım anda anladım sonra.. önemli olan maraton’da
birinci gelmek değilmiş.. Önemli olan o bitiş çizgisine varabilmekmiş.. Maraton’dan
sonrası önemli.. O maraton’un sana neler kattığı, kendini ne kadar zorlaman gerektiği,
pes etmemen gerektiğini en en önemlisi kaçıncı olursan ol o maraton’u
bitirebilmenmiş.
Ve ben benim için
zor olanı yaptım.. Hukuk okuyabileceğimi bu Maraton’u yarılayabileceğimi bile
düşünmezdim, ama pes etmedim, ne kadar yorulmuş olsamda, ne kadar su kaybetmiş
olsamda hep gözümün önünde bitiş çizgisi vardı, ve benim için kaçıncı olduğum
değil o bitiş çizgisine gelmekti en önemli olan. Ve geldim..
Geldiğim anda
birinci gibi hissettim, çünkü benim için zor olanı yaptım. Bir Üniversite’yi
bitirdim. Hemde 21 yaşımda. En geç yarışmacılardan biri olarak.
Bununda altından
kalkabildiysem eğer önümdeki diğer maratonlarında altından kalkabilirim.
Önemli olan bitiş
çizgisini görebilmek ve oraya varabileceğine inanabilmek..