Tuesday 28 May 2013

Ben Eskiden Karanlıktan Korkardım

Ah bu ergenliğimden kalma odanın bir dili olsada konuşsa.. Duvarlarımda hala posterler, asılı duran yıllar önceki Metallica konser bileti, ona etrafında gitar ve rock müzik ile ilgili bulduğum saçma sapan yapıştırmalar eşlik ediyor.

Mahfettiğim duvarlar, mahfettiğim mobilyalar, herşeyi geçtim mahfettiğim bir kapı var odamda, her baktığımda nasıl bu kadar salak olabildim diye kendime soruyorum. Malmışım ben ergenken, onu anladım.

 Ama özgürdüm, ben ergendim sonuçta yemişim geleceğini diye hiçbirşeyi düşünmeden yaşardım, yarın ölecekmişim gibi her günü doya doya yaşardım, ne kadar abuk subuk aksesuar ve kıyafet  varsa üstüme geçirir ben Punk’cıyım kimse bana karışamaz diye ortalıkta köyün delisi gibi dolaşırdım, ben sistemin bir parçası olmadığımı kanıtlıyordum öyle palyaço gibi gezerken ortalıkta. Herkes bana bakıyor çünkü tarzımı çok beğendiler diye de geziniyordum ortalıkta. Hayır! Tarzına değil soytarıya benzer bir görüntün olduğu için insanlar sana bakıyordu. Ama ben çok “cool’dum”  ama çokta mutluydum..

Kimseyi sallamadığım için hayatı hiç sallamadığım için mutluydum. O zamanlar karanlıktan korkardım çünkü hayal gücüm vardı, o karanlıktan her an bir şey çıkacakmış gibi kafamda öyle canavarlar, ruhlar kurar çizerdim ki, film yapılsa en iyi film dalında oscar alır, bilindik korku filmlerinin kategorileri IMDB’dekorku’dan komediye dönüşür, ve Spielberg yaratıcılığımın önünde saygıyla eğilirdi. Eskiden yaratıcılığım vardı, hayal gücüm vardı..

Olmayan şeylerden korkardım, olan şeyleri hiç sallamazdım.. Yıllar geçti karanlıktan korkmamaya başladım, çünkü hayal gücümü kaybettim, gözle gördüğüm gerçek şeylerden korkmaya başladım, en büyük korkum ise insanlar oldu, herkesin aslında bir canavar olduğunu farzederek yaşar oldum. Hayal gücüm yerini şüphelere, güvensizliklere bıraktı. Kimseyi olduğu gibi düşünmeden, herkese şüphe duyarak yaklaşmaya başladım. O karanlıktaki canavarların hepsini insanlarda görür oldum.


Ben yine Karanlıktan korktuğum zamanların kafasını yaşamak istiyorum, gerçeklikle yüzleşmeden daha mutluydum ben, tek korkum karanlıktı, tek gerçeğim kendi hayal gücümdü.. Büyüyünce elimde ne kaldı? Saçma sapan gerçek bir dünya.. Ben yine karanlıktan korkmak istiyorum, umursuzca yaşamak ve hiçbirşeyi düşünmemek istiyorum.. 

Saturday 18 May 2013

Yine Saçımı Mavi'ye Boyatamadım..

Olmadı.. Yapamadım.. Ben yine bugün saçımı mavi'ye boyatamadım.. 

Bir değişiklik ihtiyacı hissediyorum yine, ne yapsam ne yapsam diye düşünmeye gerek yok yani en büyük değişiklik saçlarda biter, yok.. En fazla kahkül kestirebildim, oda aylar önceydi.. 

Bugün yine gittim kuaförüme belki saçımı mavi'ye boyatırım diye... Yok yapamadım, değişik bir fön şekli bile deneyemedim. Sordu kuaförüm nasıl çekelim diye şöyle havalı farklı birşeyler diyemedim direk düz diye atıldım. Hayır ne var yani farklı bir şekilde fön çektirsem. Yok onu bile yapamadım. Aylar önceki yazımda artık bir sürü değişiklik yapacağım demiştim, şu anda sanki o yazıyı ben değilde başkası yazmış gibi, o derece kendimde o yeni bir değişiklik cesaretini bulamıyorum.

 O yazıyı yazarken ki kafamı verin bana! Ya ben çok yorgunum bu aralar, ya da bilmiyorum, olgunlaştımmı ne?!?!?!? Yok oda imkansız. Yaz tatilime başladım ama bütün gün sadece yemek yeyip televizyon izliyorum, herkes geziyor ben boş olduğum halde sadece evde oturuyorum. Bazen kendimi o filmlerdeki alkoliklere benzetmiyorumda değil hani, tek farkımız onların elinde bir jack bende ise nescafe gold. Aynı sabahtan akşama kadar pijamalarla oturmalar, yemek yemeler.

 Bugün aradım taradım, kafamın içine girdim, egolarım şişirdim, kendime o gazı vermeye çalıştım ama yok..Ben bünyemde cesaret denilen varlığı bulamadım, bir yerde satılsa ya bu cesaret denilen mendebur, bir şişenin içine koysalar, söz parası ne ise fazlasıyla vereceğim! Verin bana bu cesareti be kardeşim, ben saçımı maviye boyamak istiyorum, koltuktan kalkmak istiyorum, nerde akşam orda sabah yaşamak istiyorum! İstemek yapmanın yarısıymış, kim demiş, bunu söylerken neyin kafasındaymış? Neyse, dizim başlıyor, yanınada bir tantuni söyleyim kuru kuru gitmez bide ayran açayım bari. Üstünede künefe yerim..

Diyceğim o ki, ben yine saçlarım Mavi'ye boyatamadım..