Sunday 29 December 2013

Ben 13 Uğursuz Rakam Demiştim

Öyle çok batıl inancı olan bir insan değilim açıkcası.. Var batıl inançlarım ama varla yok gibi ama gel gelelim ben bu sene 13 rakamının uğursuzluğuna inandım.. Eskiden her yeni yıla girerken içimi bir hüzün kaplıyordu, 'Bak işte yine bir senenin sonuna geldik..' gibi düşünceler kaplıyordu aklımı.. Sonlardan da nefret ediyorum ya orası başlı başına ayrı bir mesele zaten.. 

Yeni bir başlangıç her zaman iyidir ama geçmiş senelerde hiç öyle düşünmüyordum, alışık olduğumuza devam etmek daha kolayıma geliyordu.. Yıl dediğin bir sayıdan ibaret zaten ama bütün bir yıl hayatının en güzel günlerini yaşadıktan sonra sanki yeni bir yıla girerken büyüsü bozulacakmış sanki herşey bitecekmiş gibi geliyor bana.. Gel gelelim 2013 bana ne getirdi? Tecrübe olarak evet çok şey, zaten buda insan oğlunun bir savunma mekanizması, kötü bir şey yaşadık olsun tecrübe oldu, böyle kendini avutmada inanılmaz ezik bir şey.. Pişmanlık yok, sadece tecrübe var.. Bak bak laflara bak.. Tesellinin dibi, gerçeklikten uzak, kendini rahatlatma kafası resmen.. Ne güzel kafalar.. 

Her neyse, onun dışında ben 2013'te duygularım olduğunu keşfettim.. Ben hissedebiliyormuşum meğersem! Acıyı da, üzüntüyü de, sevinci de.. Hissedebiliyorum! Kendimi az biraz Grinch'e benzediyorum o da hiç bir şey hissetmiyordu filmin sonunda "Help me!! I'm feeling!" Diye bağırıyordu! Aynı ben, nolduysa bu sene insanlık düğmemi açtım ve hissetmeye başladım.. Hissetmeye başlayınca mı bu kadar üzüldüm? Yoksa gerçekten üzülmem gereken konular vardı diye mü üzüldüm orası tartışılır.. Ama artık bir adet kalas değilim, sevinsem mi? Üzülsem mi? Bilemedim.. Hiç bir şey hissetmeyip normal hayatına devam etmek en acısızı.. Ama gel gelelim böyle de insan olunmuyor.. Belki hislerim benim her zaman açıktı ve ben görmüyordum önümde olanları.. İnkar mekanizmam hep devredeydi belki de.. Belki si çok bu işin.. Güzel şeylerde olmadı değil bu 2013'te çok güzel şeylerde oldu, oluyorda, şu anda olmaya da çalışıyor.. Bazı mutluluk verici şeyler ise yeni pişmeye başlıyor ve belkide bütün 2014'de yenmeye hazırlanıyor.. Mezun olmaya adım adım gidiyorum mesela, bitirdikten sonra beni yep yeni bir hayat bekliyor.. Mutluyum ben bu yeni yılın gelmesinden, yeni şeyleri özledim açıkçası.. Tertemiz bir sayfa açmayı, yep yeni bir hayat'a başlamayı sabırsızlıkla bekliyorum.. 

Bakalım bakalım.. Bu 2014'te güzel şeyler olacak gibi.. Def edelim bu 2013'ü hemen şimdi, son bir kaç günün aramızda laf'ı olmaz ne de olsa. 

Saturday 14 December 2013

Bebeğim 1 Yaşında!

Evet.. Ben bu blog'u açalı tam 1 sene olmuş! İnanılır gibi değil.. Daha geçen gün açmış gibi hissediyorum daha doğrusu hem öyle hemde sanki hep böyle 10 senedir varmış gibi hissediyorum.. Deeğişik bir durum, benim parçam, benim düşüncelerim, benim herşeyim gibi bu blog.. Benim bebeğim, benim yavrum, zaman geçtikçe değişen, büyüyen ve hep benim bebeğim olarak kalacağı gerçeği bambaşka bir duygu.. 

Şimdi napsam bunu nasıl kutlasam? İpad'imin önüne bir adet mum koyup üflemiş gibi mi yapayım? Nasıl kutlayım? Bir blog'un birinci senesi nasıl kutlanır? Tabii ki yine benim lafazanlıklarımla kutlanır. Doğum günü dediğin doğum günü sahibi ile ilişkin olmalıdır, tabii ki böyle bir şey de yazı yazarak kutlanır. 

Lafı daha fazla gevelemeden, 

Sanırım hayatımda ilk defa bu kadar hiç yoktan var ettiğim bir şeyden bu kadar gurur duyuyorum.. Yani tabii ki hayatımda gurur duyduğum bir sürü olay var ama bu başka.. Şu ana kadar beni en çok tatmin eden başarım (?) veya hobim olduğu aşikar..

Bu blog belkide böyle olmayacaktı.. Belkide hiç büyümeyecekti.. Bana bu yazılarım bir sürü yol açtı.. Hiç aklımın ucundan bile geçmezken ansızın köşe yazarlığı teklifi geldi, bazıları ise yazılarımdan dolayı benimle arkadaş olmak istedi.. İnsanlarla aynı düşünceleri paylaştığımı görmek, yalnız olmadığımı görmek ve hep desteklendiğimi görmek zaten beni daha fazla yazmaya daha fazla üretken olmaya itiyor.. Beni destekleyenler sayesinde blog'um şu anda bu 1. Yaşını kutluyor ha bir de benim inadım da buna sebep olmuş olabilir ama neyse.. 

Öyle bir konuştum sanki çok büyük yazarmışım gibi, yok değilim, siz Facebook'ta durum güncelliyorsunuz ama ben çenemi hiç kapalı tutamadığım için tek bir durum güncellemesi yeterli olmadığı için nefretimi buraya kusuyorum, ya da güzellikleri, kısaca siz "bugün çok mutluyum.." Yazarken ben o üç kelimeyi 1 sayfa'ya sığdırıyorum, hep boş boğazlıktan, çok konuşmamdan bunlar..

Neyse, beni destekleyen, hiç tanımadığım insanların güzel mesajları, bazılarının sövme mesajları.. Seven sevmeyen herkese çok teşekkür etmek istiyorum.. 

Beni sizler yarattınız. Klişe ama yerinde bir söz, etrafımda kimsecikler olmasaydı yazacak tek bir şey bile bulamazdım. 

Minnettarım..

Belki bir vakitten sonra ekmek teknem olur bu blog, sizde benim işçi kesimim olursunuz. Söz vallaha komisyon vereceğim. Bizde bedavacılık yok.