Monday 4 November 2013

Alışır İnsan

Uzak kalmaya, yeni bir arkadaşa, eski arkadaşların yokluğuna, yeni sevgiliye, eski sevgilinin terkedişine, kalbini kırmasına, yokluğuna, yeni bir şehre, alışkınlıkları bırakmaya..Alışır insan herşeye zamanla.. Ne olduğu önemli değil. Alışır alışmasına da nasıl alıştığı önemlidir asıl olan. Buz keserek mi, tepkisiz bir robota dönüşerek mi? Yoksa affederek mi? Ya da yeni şeyleri benimseyerek hayatına devam ederek mi? Kendininde alıştığını sanıp yanılırsa peki?

 Bir gülüş, bir koku, bir mesaj herhangi bir şey gömülü olan eski alışkınlıkları yeryüzüne çıkarmaya yetiyorken neyin alışmasından bahsediyoruz. Bilinçaltı diyoruz, ya da içimizde tuttuğumuz başkalarına yalan söylediğimiz yüzündenmi bu hesapta "alışkanlık" diye tabir ettiğimiz şey ansızın ortaya çıkıyor. Terk edip gitmek kolay alışkanlık kalır sadece geriye ve bir tek o koyar diyordu bir şarkıda. O alışkanlığı da atmak için başka bir alışkanlık edinmek istiyor insan, o kafadaki birini unutmak için başka biri çıkmalı karşına. Yol geçen hanı gibi de olmuyor ki bu iş, ölçüp tartmak lazım, gramı gramına, hamuru iyi yoğurulmuşmu, efendi düzgünmü, yakışıklı mı? kültürlümü? Bunlar boş laflar tabi, hiç bir şekilde gramı gramına ölçüp tartmıyoruz, yediğimin kalbi birşey anlamıyor ki, beyin desen o vakit işlemiyor, gözün desen 9.25 derece oluyor ve puslu görmeye başlıyorsun. Düzgün kararlar veremiyor ve normalde herşeye mantık ile bakan kafan o saat 2+2 yi 8 diyecek şekilde gerizekalılaşıyor. Sonra bir anda uyanıveriyorsun, böyle suratına sanki bir beyzbol sopasıyla vurulmuş gibi bir dumur olursun. Yok artık ben bunamı vurulmuşum? Amma ahmakmışım be! diye. Yaa hanım kızım diyor içindeki gömülmüş ego, herkesi eleştirirken iyiydi al sana hakettin bunu. O değil böyle bir herif senin kalbini kırmış bi de onu yediremezsin gururuna. Ha bide ansızın arkadan gurur denen bok çıkar tabi geçen aylarda varlığını kaybetmiş mal şey. Sonra bitirir devam edersin, yeni insanlarla tanışmaya başlarsın. Alışırsın onunda yokluğuna, alışırsın yeni arkadaşlarına. Yeniden sevmek kolay nasıl olsa ama başından başlamak gerekir herşeye ve bir tek o yorar. 

Ama alışırsın be kardeşim, yorulmayada alışırsın, herşeye yeniden başlamayada. Yap boz gibi olur bir yerden sonra, zamanla 4 parçadan 2000 parçalıya geçersin, biri biter kısa sürede diğeri uzun sürede, zamanla çoğalır bunlar. Alışırsın ama, hepsi senin eserin olarak kalır, en sonunda daha fazlasını bulamadığında o yap bozun ve en güzelini bulduğunda bitirirsin işte o yap bozla işini. 

Ne zaman olur, ne zaman biter orası meçhul. Daha var... Daha çok yapbozlar olacak, daha çok hatalar olacak, daha çok alışacağın şeyler olacak.

Her kötü şey olduğunda, her yeni bir şey olduğunda, birşey bittiğinde veya başladığında yokluğunda vuracaksın kendi kendinin sırtına bunada alışırsın diyeceksin. 

Sıvazlaycaksın kendi kendinin sırtını.

Herşey oluruna varır bırak olsun diyeceksin.. en kötü günde sona varır bırak varsın diyeceksin..


No comments:

Post a Comment