Wednesday 5 March 2014

Çırılçıplak Gerçeklik

Süper kahramanlar ile büyüyen bir neslin çocuğu olarak ben kendimce her zaman süper güçlere inanan biri olmuşumdur, yani fantazi dünyamda diyelim kendi kafamda kurduğum Ütopya'da yani. Bir yerde bir resim görmüştüm, resimde bir sürü hap vardı ve hapların altında teker teker hapların ne işe yaradığın yazıyordu. " Hayal edin,  tek bir seçme şansınız olsaydı hangi süper gücü seçerdiniz..?" Seçenekler arasında, aşırı hızlı olmak, görünmezlik, akıl okuma, aşırı güçlü olma, uçabilmek ve daha bir çoğu.. Ben direk sorgulamadan akıl okumayı seçerdim diye geçirmiştim içimden. Sonrasında neden diye sorguladım.. İnsanların aklını okumayı, onların ne düşündüğünü öğrenmek istediğim için.. Peki sorunca öğrenemiyormuyduk? Pek değil.. Güvensizlikmi? Yoksa şüphecilik mi? Kimseye inanamamamı? 

Bir insan'ın gerçekten ne düşündüğünü öğrenmek, aklını okumak aslında korkutucu.. Bunu yapamamamızın sebepleri var.. Bazen gerçekleri öğrenmek o kadar muhteşem bir şey değil aslında, bazı şeyler kapalı kalmalı belki de.. Ama kafamızdaki soruları, içimizdeki paranoyayı bastırmak için karşımızdaki insanın gerçekten ne düşündüğünü öğrenmek istemekten başka çaremiz olmaz.. 

Nedense inanmıyoruz, inanıyoruz ama her zaman altında bir şey arıyoruz.. Daha önce yaşadıklarımızdan mı? Güvenimizin sarsılmasındanmıdır bu kadar insanların ne düşündüğünü öğrenme çabamız? Karşındaki sana düz ve açık şekilde ne hissettiğini, ne düşündüğünü söylüyor ama sen hala bunun gerçek olup olmadığını kestiremiyorsun.. Gerçek gibi geliyor ama herşeyin en kötüsüne kendini hazırlayan bu savunma mekanizması "Dur bakalım, oynuyor olabilir, gerçek olmayabilir, sen yine de kendini bırakma, tam anlamıyla kapılma!!!" Diye uyarıyor.. Halbuki önündeki gerçek.. Gerçek olamayacak kadar güzel.. Ama yediğimin beyni dinlemiyor ki.. Düşünüp duruyor.. Düşünmese iyi organ aslında. 

Bazen akıl okumayı düşünmek yerine, hareketlere bakmalı.. Anı yaşamalı, ve ne isterse olsun ağızdan çıkan yalan bile olsa, düşüncesi tam aksi bile olsa ağızdan çıkana inanmalı insan.. Yalanlarada ihtiyacımız var, bazen onlarıda duymak gerek.. Gerçek tüm çıplaklığıyla ortada olunca çirkin oluyor çünkü.. Üstüne güzel aksesuarlar ve güzel bir trench coat geçirdikten sonra daha seksi oluyor.. Öyle si daha güzel, olması gerektiği gibi.. Hayatta hiç bir şey sebepsiz olmaz deyip gerçekliği üstü kapalı bir şekilde gerekirse biraz yalanlarla yaşamak daha iyi.. 

Gün gelecek o gerçek çırılçıplak çok güzel görünecek o zaman işte ne savunma mekanizması kalacak ne de kafada dolaşan çakal düşünceler.. Gerçek olacak, bir olacak ve hayattaki en güzel şey olacak..

 Buna alışmak için ise az biraz zamana ihtiyacı olacak insanın hepsi bu ve az birazda sabır.. 

Çok bir şey değil..