Wednesday 20 November 2013

21. Yüzyıl Mağdurları

Dün akşam oturdum hiçbir işim yokmuş gibi yine hayatta olan herşeyi sorgulamaya başladım. Yaşama sebebimiz ne? Evrende yalnızmıyız gibi derin konuları geçtikten sonra başıma balyozla vurulmuşa döndüm ansızın. "Lann 6 ay sonra 'kısmetse' mezunsun, ne evreni, ne yaşama sebebi?!" Diyerekten küt diye gerçek yine kendini gösterdi. Hadi bakalım, ee mezunsun yani? Sonrası? Bitti aferin üniversite mezunusunda artık herkes öyle, yani bir farkın yok aynısın sende. 

Öyle bir meslek ki benimkide bitirirkenden kendi büronu açmak veya iş hayatına atılmak gibi bir lüksün yok.. Staj yapacaksın, kendini kanıtlayacaksın, staj süren dolacak tabi bu süre zarfında üniversite mezunu olup hala stajyer maaşıyla geçineceksin, kimse sana avukat gibi bakmayacak, besin zincirinin en altındaki yani fotokopi makinesinin en yakın dostu olacaksın. Sonrasında bi de baro sınavın var tabi, üniversite bitti o kadar sene kitaplarla ilişkiye girmen yetmezmiş gibi yine sınav, ha bi de bu sınavı geçemezsen avukat'da olamıyorsun. Bak bak, sen o kadar çalış didin yine sınav yine zorluk. 

E hadi bunuda geçirdin en büyük avukatlarda bu yollardan geçti diyelim demesine de onların zamanında üniversite bitirmek çok zor, önemli ve saygı duyulan bir olaydı. Şimdilerde ise herkes üniversite mezunu. Eskiden bizimki avukat olacak deyince "aaaa oooo uuuu woooow" tarzı söylenirken şimdi bizim kız da işte hukuk okuyor dendiğinde "ohoo avukat doldu taştı memleket başka bir şey ne okumadın? Aile işi hal hazırda duruyor onu okusaydın ya."  Bak bak 15 senede değişen işe bak, 15 sene önce ilah olan meslek şimdilerde aman buda avukat diye eleştirile biliyor. Napalım atom'mu parçalayalım? Cern'de deneyleremi girelim ne yani? Te allam. Kendi mesleğimi geçtim hadi neyse diğer meslekler? İnsan üniversite'den mezun olunca işe girmek istiyor haliyle, işe başvuruyor tecrübesiz eleman istemiyoruz diyorlar. E bu çocuk işe girmeden nasıl tecrübe edinsin? Sen almazsan o almazsa nolacak? Uyduylamı tecrübe edinecek? Evren'den mi gelecek bu tecrübe? 21. Yüzyıl mağdurlarıyız resmen, mağduruz okusak olmaz okumasak olmaz. Okumak kolay, iş bulmak zor. Ne üniversite mezunları hala işsiz, eskiden olsa zordu okumak zor olmasınada sonrasında yolu açıktı insanların, şimdi kendi şirketini kursan 1000lerce rekabet ettiğin insan ve şirket var. Özellikle insanlar ile rekabet, sınıf arkadaşlarınla rekabet en kötüsüde. 

Sıkıştım kaldım, çözüm yolu bulamıyorum. Napsam bilemedim. Ne yapsak olmaz..Tecrübe için işe, iş için tecrübe'ye ihtiyacımız var. Panikledim doğrusu! Çok panikledim hemde!! Şunun şurasında ne kalmış bitirmeye? Hala tam olarak ne yapmak istediğimizden emin değiliz, bir sürü seçenek var, bir sürü düşünce. Burda bir işe girip mi dönsek memlekete, yoksa direk mi dönsek, yoksa dönmesekmi? Napak ölekmi artık? 
Her şey güzel, her şey gelişti gelişmesinede böyle 21. Yüzyıl'a ben çomak sokayım. İşsiziz, geleceğimiz belirsiz, memleket desen başlı başına bir dert. 

Gerildim ya, vallaha gerildim. 

Neyse işin iyi tarafından bakalım.. En azından 21 yaşımda elimde "çakma avukat" diplomam ile mezun olacağım.. Yani bu da demektir ki köpek gibi çalışıp bir yerlere gelmek için önümde epeyi bir zaman olacak. 
Ehh.. Hayırlısı be gülüm. 

1 comment:

  1. Selamlar, oncelikle kisaca kendimden bahsedeyim. Adim Cevher Erhan. 22 yasindayim ve Glasgow Universitesi' nde yuksek lisans egitimimi surdurmekteyim. Hemen hemen, ayni durumda oldugum ve ayni hislere sahip oldugum icin yazmak istedim. O, alisila gelmis kose yazilarina yapilan elestirisel, yapici veya yikici yorumlardan degil benimkisi. Sadece kisisel gorus ve dusuncelerimi paylasmak amacli yaziyorum bu yorumu.

    Kendimden ve niyetimden kisaca bahsettikten sonra, konumuza geri donelim. Egitim, kariyer ve basari ucgenini dusunursek, aslinda hepsimizin ( daha dogrusu KKTC gencliginin) tum eksigi basari safhasinda olacaktir. Neden mi ? iyi veya kotu, yanlis veya dogru herkes su anda zamanin getirdigi mecburiyetten dolayi bir egitim aliyor ve buna bagli olarak bir kariyer olusturacaktir. Gunun sonunda BASARI gelir mi gelmez mi bilinmez tabi. Ayni dusuncelerin bende de oldugundan bahsetmistim. Yenile gelismeye baslayan bir diger dusunce de; su anda kafamda olan sorularin zaman icerisinde, su anda yaptiklarima dayanarak cozulecek olmasidir. Ileriye bakmak herzaman onemlidir tabiki, inkar edemem. Ama, ileriye bakacagiz diye bugunu gormemezlikten gelip, bugunun gereklerini yapmamazlik edemeyiz. Etrafimizdaki cok basarili bireyler, gunun sonunda pek bir basari elde edemeyceklerini dusunerek, su anda olabilecekleri yerlerden cok farkli yerlerdedirler. Ben bunun sebebini biraz da yetistigimiz toplumdan kaynaklandigini dusunmekteyim.Genelleme yapmak belki de pek dogru olmaz ama, cogumuz 18 yasimiza kadar (universite egitimi icin) ailemizden ayrilana kadar, bir cay bile yapmamistir. Beceriksizlik anlaminda soylemedim, yanlis anlasilmasin. Ama ailelerimizin, koruyucu ve planlayici tavirlari sayesinde bugunlere geldik. Once anaokul, sonra ilkokul, ortaokul, lise ve universiteye gideceksin. Ben, sana gereken ozel dersleri de aldiracagim. Hocalari hic merak etme, ben hallettim.....Isde tum bunlar, su anda ilerisi icin hangi adimin dogru olup olmaycagini bilemeyen bir generasyonun yetismesini tetikledi. Su anda yasadigimiz buhran, aslinda hayatimizin her safhasinda vardi. Tek fark bizim etrafimizdaki o koruyucu ellerin olmasiydi.... Sanirim hayata gecte olsa basladik, Sedef. Sen nedersin ?

    Saygilar....

    ReplyDelete