Tuesday 5 March 2013

Essayzadeler


Uyukuları kaçıran, iştahı saçma sapan saatlerde açan ve daha sonra normal saatlerde kapatan, kafein  ve redbull bağımlısı yapan..

Her üniversite öğrencisinin kabusu..

Ne kadar erken başlanırsa başlansın son gece’ye kadar bitirilemeyen, ve bizi gece gündüz huzursuz eden nemrut  sırf öğrencilere eziyet olsun diye icat edilen mendebur bir yaratık..

Bildiğimiz Essay.. Bildiğimiz Kompozisyon..Bildiğimiz işkence.

Evren’de genel olarak bu işkence’ye ortak oluyor zaten.. Ne zaman bom boş avaracı olsak sıkıntı’dan patlar yapacak hiçbirşey bulunmaz, ne yeni dizi olur, ne bir aksiyon.. Ama ne zaman ki bir essay’e başlamak gerekir hop bütün ilginç olaylar peş peşe sıralanır.. Yeni diziler eklenir, yeni farklı bir akım başlar sosyal medya’da normalde sıkıcı olan şeylerinde tam essay’i yazmaya çalıştığımızda nedense çok eğlenceli gelmeye başlar.

En önemliside 300 gün yağmur yağan ve havanın kapalı kasvetli olan bu ülkede o günlerde sıcaklık artar ve odaya giren güneş insanın içindeki yaşama sevincini oracıkta öldürür neden? Çünkü dışarı çıkamaz evde oturup o essay’i yazmak zorundasın! Ve bakarsın dışarı cıbıl cıbıl oynayan gezen insanlara sende evde laptop’una onlar güneş ışınıyla beslenirken sende ancak laptop’un ışığıyla beslenirsin.

Bunlara ek olarak’ta essay’e başlama evresi diye tabir ettiğimiz bir şey var.. Bir öğrenci eğer essay’e başlamaya karar verdiyse o dakikada başlamaz mutlaka üstünden 3-4 saat geçmeli ki o essay’e başlasın.

“Dur bunu da izleyim’de başlarım essay’ime.. Aaa biri resim eklemiş hemen bakalım. Bir bu arkadaşımın halini hatrını sorayım, skype yapalım, sonra başlarım. Aha! Bu dizinin yeni sezonu başlamış hemen izlemeliyim! O müthiş bir bölümdü hemen bunu izleyen arkadaşımla bir skype yapayım ve diziyi tartışalım. E saat 8 olmuş en teferruatlı yemek neyse onu yapayım. Yemek yerken’de bir dizi açayım, yemek bitti e dizi bitmedi, kahvemide yapayım bari dizi bitene kadar izlerim hem daha uyanmış olurum, daha iyi konsantre olurum. Aaa saat 2 olmuş e yatayım bari bu saatte okusamda anlamıyorum zaten, yarın başlarım..”

Bu kısır döngü böyle döner gider.. Öncelikle  o essay’e ne kadar geç başlanırsa panik oranının artışı, bunu Yenilen çikolatalar, tüketilen kahveler, her yarım saat arası geçirilen sinir krizleri, bu bölümü seçmekle hayatımın en büyük hatasını yaptım’lar takip eder  ve ben okulu bırakıyorum ile kapanış yapılır.

Bunu’da yazıp bütün avaracılık hakkımı doldurduğuma göre ben yatayım, artık yarın başlarım Essay’ime.

Elbet o essay bir gün bitecek, ama o gün hiç bir zaman son günden önce gelmeyecek.. 

2 comments:

  1. Ahhh çok iyi bilirim o halleri :)
    O zamanlar "Bir bitse de dönsem ülkeme, kurtulsam essaylerden!" diyordum. Şimdi ise o günleri mumla arıyorum :(
    Ne olursa olsun, bıkma ve tadını çıkarmaya çalış. Sonra istesen de geri dönüş yok :(

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ah Ah bu essaylerde olmasa yasanilir ama iste stressten hep bunlar :))

      Delete