
Her üniversite
öğrencisinin kabusu..
Ne kadar erken
başlanırsa başlansın son gece’ye kadar bitirilemeyen, ve bizi gece gündüz
huzursuz eden nemrut sırf öğrencilere
eziyet olsun diye icat edilen mendebur bir yaratık..
Bildiğimiz
Essay.. Bildiğimiz Kompozisyon..Bildiğimiz işkence.
Evren’de genel
olarak bu işkence’ye ortak oluyor zaten.. Ne zaman bom boş avaracı olsak
sıkıntı’dan patlar yapacak hiçbirşey bulunmaz, ne yeni dizi olur, ne bir aksiyon..
Ama ne zaman ki bir essay’e başlamak gerekir hop bütün ilginç olaylar peş peşe
sıralanır.. Yeni diziler eklenir, yeni farklı bir akım başlar sosyal medya’da
normalde sıkıcı olan şeylerinde tam essay’i yazmaya çalıştığımızda nedense çok
eğlenceli gelmeye başlar.
En önemliside 300
gün yağmur yağan ve havanın kapalı kasvetli olan bu ülkede o günlerde sıcaklık
artar ve odaya giren güneş insanın içindeki yaşama sevincini oracıkta öldürür
neden? Çünkü dışarı çıkamaz evde oturup o essay’i yazmak zorundasın! Ve
bakarsın dışarı cıbıl cıbıl oynayan gezen insanlara sende evde laptop’una onlar
güneş ışınıyla beslenirken sende ancak laptop’un ışığıyla beslenirsin.
Bunlara ek olarak’ta
essay’e başlama evresi diye tabir ettiğimiz bir şey var.. Bir öğrenci eğer
essay’e başlamaya karar verdiyse o dakikada başlamaz mutlaka üstünden 3-4 saat
geçmeli ki o essay’e başlasın.
“Dur bunu da
izleyim’de başlarım essay’ime.. Aaa biri resim eklemiş hemen bakalım. Bir bu
arkadaşımın halini hatrını sorayım, skype yapalım, sonra başlarım. Aha! Bu
dizinin yeni sezonu başlamış hemen izlemeliyim! O müthiş bir bölümdü hemen bunu
izleyen arkadaşımla bir skype yapayım ve diziyi tartışalım. E saat 8 olmuş en
teferruatlı yemek neyse onu yapayım. Yemek yerken’de bir dizi açayım, yemek
bitti e dizi bitmedi, kahvemide yapayım bari dizi bitene kadar izlerim hem daha
uyanmış olurum, daha iyi konsantre olurum. Aaa saat 2 olmuş e yatayım bari bu
saatte okusamda anlamıyorum zaten, yarın başlarım..”
Bu kısır döngü
böyle döner gider.. Öncelikle o essay’e
ne kadar geç başlanırsa panik oranının artışı, bunu Yenilen çikolatalar,
tüketilen kahveler, her yarım saat arası geçirilen sinir krizleri, bu bölümü
seçmekle hayatımın en büyük hatasını yaptım’lar takip eder ve ben okulu bırakıyorum ile kapanış yapılır.
Bunu’da yazıp
bütün avaracılık hakkımı doldurduğuma göre ben yatayım, artık yarın başlarım
Essay’ime.
Elbet o essay bir
gün bitecek, ama o gün hiç bir zaman son günden önce gelmeyecek..
Ahhh çok iyi bilirim o halleri :)
ReplyDeleteO zamanlar "Bir bitse de dönsem ülkeme, kurtulsam essaylerden!" diyordum. Şimdi ise o günleri mumla arıyorum :(
Ne olursa olsun, bıkma ve tadını çıkarmaya çalış. Sonra istesen de geri dönüş yok :(
Ah Ah bu essaylerde olmasa yasanilir ama iste stressten hep bunlar :))
Delete