Kulağımda Bülent
Ortaçgil çalıyor Teoman’la birlikte söylüyorlar Sensiz olmaz diyorlar.. Bu
sabah yalnız uyandım, kahvaltım anlamsızdı diyor Teoman başında.. Ne de güzel
söylüyor..
Kaptırdım kendimi
bu melodiye gidiyorum, yapmam gereken işlerde bitmiş.. Haftalar önce hayat’ı
sorgulama tuşumu kapatmıştım bugün yine açtım.. Tam şu anda hemde..
İçimde hiç rahat
olmadığım bir duygu.. Yalnızlık.. Gün geçtikçe ağırlığı daha da artıyor.. odamda
yalnızım, duvarlar olmuş en yakın arkadaşım tavan ise flörtüm.. Bakıyorum
sosyal medya’ya herkes gayet memnun hayatından, mutluluk maskeleri
takılmış, kimse üzgün değil.. Durup düşünüyorum bu kadar komplike düşünen ben
miyim sadece diye? Sadece üzülüp ağlayan ben miyim? Kimsemi üzülmez be kardeşim
! Bir bu beytambal krizler benimi buluyor ? diye.. Yok yine cevap yok herkes
dışardan mutlu herkes çok iyi.Sadece ben mi berbat haldeyim ?!
...diye düşünürken..
Ve gelen bir
mesajla açılıyor eski defterler.. Kafada dolanıyor yine beni yıpratan
düşünceler..
Ne zaman verdiğim
değer kadar değer göreceğim? Ne zaman merak ettiğim kadar merak edileceğim? Ne
zaman verdiğim sevginin karşılığını alacağım? Ne zaman teslim ettiğim her
kalbim yerini paramparça pestili çıkmış bir kalp yerine tertemiz aynı sevgiyle
teslim edilen bir kalbe bırakacak? Ne zaman insanlar bu kadar kötü olmayı
bırakacak? Kalp bu kalp! Babanın malı değil! Karma diye birşeyde varmış, yok
öyle bir şey kardeşim! Herkesin yaptığı yanına kalır. Ne ekersen onu
biçersinmiş! Laf!
Her yeni biriyle
tanıştığımda eline veriyorum bir altıpatlar al bu senin, çelik yelekte
giymiyorum o insanın çok iyi bir olduğuna inanıyorum, ve verdiğim o altıpatları
sadece beni korumak için kullanacak diyorum. . İnsanı en çok en güvendiği
yaralarmış derler boşuna demiyorlar demek ki.. Ne zaman ki o altıpatları
verdiğimi unuttuğum zaman gelir çatar ya, hah tam o sırada o insan çıkarır
cebinden o tabancayı dayar anlıma.. gözümün içine baka baka sen bunu
hakediyorsun der ve çeker tetiği.. O an sen onun için ölmüşsündür ama o seni
öldürmüştür.. O Katil olmuştur sende Maktul.. güvendiğin insan inandığın insan seni vurmuştur.. Hemde bunun cezasını çekmeyen elini kolunu sallaya sallaya cinayetler işlemeye devam eden bir katil.. Yaptığı yanına kar mı kalacak diye düşünürken sen o elini kolunu sallaya sallaya çeker gider.. Kimsede ağzını açıp birşey söylemez, suçlamaz, yine önüne bakar ve hayatına kaldığı yerden devam eder.. Ve sen bunu
unutamazsın..Yakıştıramazsın önce altında sebepler ararsın, kendinde hata ararsın
ama bulamazsın..
Bir iz bırakır sende zamanla geçer dersin ama senin
ilacın zaman değildir.. Yeni bir altıpatların sahibidir o izi senden silecek
olan..
Cebinde tabancan
gezmeye başlarsın yine, bu sefer üstünde çelik yeleklerle, beklersin belki bu
defa vuracak olan kişinin kurşunu üstümden seker ve gider diye.. Yada hiç
vurmaz ölene kadar seninle beraber olur diye..
No comments:
Post a Comment