Monday 30 September 2013

Cafe'deki Kız

Kız yalnız başına oturuyor bir cafe'de. Yanında Iced Americano'su önünde elinden düşüremediği yeni kitabı. Peki bu kız neden yalnız başına bu cafe'ye gelmişti? Neden evde okumamıştı kitabını? Pekala kahvesini de evde yapabilirdi madem yalnızlıktı istediği evden daha güzel bir yer varmıydı? Yoktu.. Ama bunalmıştı.. Nerden bunaldığını bilemeden? Nereye gittiğini bilemeden dışarı çıktı.. Yalnız başına, sürdü arabayı nereye gittiğini bilmeden kendini bir cafe'de buldu. Tanıdıklarına seslendi, kahvesini aldı ve oturdu.. Uzaktan izlemeye başladım kızı.. Benimle birlikte o cafe'de oturan 50 kişi ile birlikte.. Okuyordu, müzik dinliyordu.. Karşısında boş bir sandalye.. Devamlı o sandalye'ye takılıyordu gözü.. Kimi bekliyordu? Belkide biten yaz'ı düşünüyordu, geçirdiği bu 3 ayın ona neler getirdiğini. Bu yaz çok farklı ve güzel geçecek diye düşünüyordu.. Kafasındaki konuşma baloncuklarını okuyordum uzaktan..

"Yine farklı geçmedi, yine umut ettiklerim boşa çıktı.. Hani çok güzel şeyler olacaktı? Olmadı işte, yine yalnız başıma oturuyorum burda, önümdeki kızlar belli ki yarın yurtdışına çıkacaklardı ve arkalarında bırakacakları sevgililerini konuşuyorlardı.. Kafalarında bin bir türlü soru? Yapabilecekmiyiz? Uzun mesafe ilişkisi çok zor ama eğitimimiz bizim için daha önemli bir kenara atamayız.. Dayanabilecekmiyiz acaba onlardan uzak olmaya?" Kız düşünüyor.. "İnsan ailesinden uzak kalıyor onlarsız yaşayabiliyorda hayatlarına son 2 ayda giren bir adamın yokluğunamı dayanamayacaklar?" "Adam" diyor kız... "Ne değişik bir kelime.. Yakışanada yakışmayanada adam diyebiliyoruz.. Tek tüke insana adam demeliyiz.. Erkek çok diyor ama adam yok.." 

Kızlar dırdırlarına devam ediyor.. Kız yine düşüncelerine dönüyor.. Okuduğu kitap'taki cümleleri kendi ile bağdaştırarak.. "Bile bile lades oldum diyor kız.. Bilinmedik bir şeye doğru gittim.. Olmayacağını bile bile kapıldım yine gittim olmayan bir adam'ın aşk'ına..Kendi hayallerim kendi kendimi boğdu.. Kendi başıma kurduğum bütün kurgular gelip bana musallat oldu. Beni gerçeklikten uzaklaştırdı, şizofreniye yaklaştırdı.." Dönüp yine her dakika başı olduğu gibi telefonuna baktı.. Gelmeyeceğini bildiği mesajı bekliyordu.. Her gece yattığında "Bu gece olmazsa yarın gelecek o mesaj.." diye kendini avuttu. 

Kahve'sinin son yudumunu alarak çantasını alıp kendi yoluna koyuldu.. Giderken banada gülümsemeyi ihmal etmedi, sanki orda benimle dertleşmiş gibi sanki bütün düşüncelerini okuduğumu bildiğini göstermiş gibi.. Kız giderken aklım takıldı, bu kızın düşüncelerini ben nasıl okudum? Belkide sadece bir yansımaydı gördüğüm kızda.. Belkide sadece kız bu akşam ne yapacağını düşünüyordu? Belkide telefonuna bakmasının sebebi bir yere yetişecek olmasıydı.. Hayali sohbet ettiğim arkadaşım gitmişti ben de önümdeki arkadaşıma dönüp normal hayatıma devam etmiştim.. Garipti doğrusu olan.. Yada tümden ben kafayı yemiştim. 

No comments:

Post a Comment