Saturday 9 February 2013

Unutulan Geceler



İngiltere’nin en soğuk zamanlarında ödevlerden başımızı kaldırmayacak duruma gelip, skype’ta kurulan hayallerle en acınası hallerimizle başladık konuşmaya.. Aralıktaki tatilde sadece en yakın arkadaşlar belirli bir mekanda oturup içip içip sadece sohbet etmek tek hayalimiz olmuştu.. Haa gecenin sonunda yenecek tantuni ve lahmacunlarıda hayallere eklemeyide unutmadık. O an sadece hepimiz yalnız ve hem birbirimizi hem ailemizi özlemiş halde sadece bu hayallerin  gerçek olmasını istiyorduk..

Ve gerçekleştirdikte.. Ama sadece bir gece değil.. Sayısını unuttuğum ama anılarını hiçbir zaman unutmayacağım sayıda geceler oldu.. Yazılara dökmek gerekirse şöyle oldu..
 
Gecelerin birinde benim en bunalımlı doğum günümde toplandık.. Bu sefer mekan rahattı evde oturalım dedik.. Herkes kendi istediği içkisini getirdi oo masaları donattık.. Kurduk müzik sistemimizi.. Kıtlıktan çıkmış gibi yedik.. 3 gündür su içmezmiş gibi içtik.. Yanımda olması gerekenlerin hepsi yanımdalardı teker teker.. Açtık Mezdekemizi başladık dans etmeye, ne elbise ne birşey.. Herkes kot, t-shirt.. Yemişiz süslenip çıkmasını dedik.. O kadar yemeği yer rahatça göbeklerimizi tokuşturarak dans ederiz dedik.. Saatler yine aktı gitti.. Yine sohbet tatli niyetine yendi bitti..

Doğum günümdeki eğlenceden aldığımız gazla birlikte, yine gittik canlı müzik yapan bir bara.. Bu defa kotları attık, moda haftasına gidermiş gibi giyindik.. Çektik altımızada en güzel “Yüksek Ökçeli Pabuçlarımızı” .. Mekanda Bir biz bir cin tonik birde sahnedeki grup varmışçasına herkes halinden memnun bir eğlendik düşman çatlatırcasına.. Sandalyenin üstüne çıkanlardan.. Birbirine sarılıp şarkıyı söyleyenlere kadar menüdeki her çeşit insan bulunuyordu o masada.. Solist damardan giriyor bizde o acıyı hissederek şarkıya eşlik ediyorduk..üstüne oynak bir parça çalıyor onada eşlik ediyorduk.. Aşk acısımı çekiyorduk, çok büyük bir aşk mı yaşıyorduk.. Hayata küsmüydük, yoksa barışıkmı? O kadar karışık bir repertuara eşlik ediyorduk ki.. Herkes bir kimlikten çıkıp diğerine bürünüyordu.. Herkesin tek bir ortak yanı vardı, herkes mutluydu o an orda olmaktan mutluydu ama.. Sallamışız hayat dertlerini, gelecek gaylesini, sorumlulukları.. O gece İçtik cinleri döktük dertleri.

Son gecemizde ise.. İki kafadar bir araya geldi yine tatile ilk başladığımız mekanda tatilimizi sonlandırmaya.. Bu sefer şaraplar eşlik ediyordu bize.. Tatlı tatlı demleniyorduk.. Son gecemizi artık bulunduğumuz yere aylar sonra geleceğimizi düşünerek düştü yine çenemiz.. Yine bildiğimiz her zaman konuştuğumuz konuları konuştuk, o gece bütün çıplaklığıyla konuştuk bütün gerçekleri.. Birbirimizin yüzüne vurduk herşeyi.. Hayat gaylesi, sorumluluklar, ilk gece düşünmek istemediğimiz ve konuşmak istemediğimiz herşeyi o gece konuştuk.. Şaraplarımızın son damlasına kadar konuştuk durmadan..

Ve yine ayrıldık o bardan.. Yine özlemle ve yine konuların birikeceğini bile bile.. İlk adımları atarken bile özledik o geçirdiğimiz geceyi.. ve birlikte geçirdiğimiz her geceyi..

İnsan ne kadar sevmesede özlüyor işte ülkesini.. Yine döneceğini bile bile özlüyor sohbetle taçlandırılan her geceyi.. Özlüyor işte.. 

No comments:

Post a Comment