Saturday 5 April 2014

Çelişkiler ve Profiteroller

Açık konuşmam gerekirse benim içim şişti artık ciddi konu yazmaktan, okumaktan ve konuşmaktan . İğrenç saçma sapan haberler her gün gündemde, insan olmaktan utandığım, iğrençliklerle dolu bir sürü gündem ve haber almış başını gidiyor. Yok tavuğa tecavüz, yok twitter'ın kapanması, yok Türkiye'nin seçimleri, yok yazmamız gereken tezler, yok iş başvuruları, yok master başvuruları, yok ortalama tutturma çabaları.. Yok yok yok! Ay bunaldım yeminlen çok bunaldım. Geçtiğimiz günlerde bir nefes alamadık ki anasını satayım. 1 haftalığına Kıbrıs'a gittik ordada zaten bu olaylar peş peşe kafamızı meşgul etti. 

Onu geçtim, herşeyi geçtim bir de yaz geliyor allaaahh... Herkes gym'de, herkes bütün kış çalışarak elde etmeye çalıştıkları ve elde ettikleri vücutları gösteriyor.. Ben napıyorum? Önümde kocaman bir içi kremşanti ile doldurulmuş profiterol parçaları ile bu insanların vücutlarına bakıp, ağlıyorum. Hayır şimdi tatlıyı kessem, diet'e girsem, spor'a başlasam ancak yaz sonuna istediğim gibi bir vücuda sahip olurum. E ne anladık biz bu işten? Ne de olsa o zamana kadar kış gelecek, zaten kış'ta bol kazak giyerek göbeğimizi ve kot pantolon giyerek selülitlerimizi saklayabiliriz. Çelişki dolu bir hafta geçirdim açıkcası. O olsa öbürü olmaz, öbürü olsa diğeri olmaz. Bir şeye sahipken diğerine sahip olamıyorsun abi. İstese insan herşeye sahip olurmuş, yok canısı olmuyor öyle şey, siz hiç duydunuzmu hiç çalışmadan, kitabın kapağını bile açmadan sadece istediği için çok yüksek notlara sahip olan birini? Duyduysanızda inanmayın, saman altından su yürütür o, mutlaka çalışmıştır herkesten gizli. Tamam istediğini elde etmek için çalışmak çabalamak gerek, kimine göre çok kimine göre az.. AMA! Hem gezip, hem tozup, hiç bir fedakarlık yapmadan yüksek not almak imkansız, en azından benim için. Hem onu, hem onu yapamıyorsun işte. Birinden birini bırakacaksın, fedakarlıkmı neyse bununda adı.. Laf. 

Hep çelişki tam çelişki... Bakmayın siz böyle lafazanlık yaptığıma.. Çalışmaktan hep bu düşüncelerim.. Geleceğim belli değil, 5 dakika sonra ne olacağım belli değil ama burada ben dışarıda açan mis gibi güneşi sırf geleceğinden bile emin olamadığım bir gelecek için harcıyorum. Elimde olan en güzel zamanlarımı, yılın en güzel zamanını evde kapalı harcıyorum, ne için? Kocaman bir belirsizlik için. 

Düşün düşün, yaz yaz bi bok değişeceği yok, eşşecik gibi evde oturup çalışıp, çalışırken de ne varsa yeyip günün sonunda yüksek not ve kocaman bir göbek ile inşallah bu üniversiteyi de bitireceğim. 

Bitiremezsem de zaten pılımı pırtımı toplayıp Congo'ya yerleşip ota böceğe tapacağım. 

Yeter bu kadar lafazanlık şimdilik, daha büyütmem gereken bir göbeğim ve yükseltmem gereken notlarım var. 

No comments:

Post a Comment