
Bakıyorum
bakıyorum.. yine sosyal medya’da geziniyorum. Herkes tatil’de, Easter tatili..
Herkes Kıbrıs’ta ya da başka sıcak yerlerde.. Havanın 26 derece’nin altında
olmadığı, güneş’in gülümsediği, rüzgar’ın tatlı tatlı insanın tenini okşadığı
yerlerde. Bende tatildeyim yanlış anlaşılmasın, 5 günlüğüne Fransa sahillerini
dolaştım, özgürce gezdim, tozdum, yedim, içtim oh sefam olsun. Sonra kalktım
geri geldim Reading ismi altındaki köyüme.. Kimsecikler yok. Terkedilmiş bir
şehir olmuş. Herkes evine gitmiş tatile ben seçtim tabi burda
kalmayı..Çalışacak derslerim, yazacak essaylerim var ne de olsa.. Gitmek
mantıksız olurdu dedim.
Günler geçti mutfak
ve odam arası olmuş Dereboyu, habire tur
atıyorum. Odam evim olmuş, Mutfak’ta Lavazza. Kendi başımıza oturuyoruz
mutfakta, çaylar demliyoruz, kahveler içiyoruz, abur cubur yeyip film
izliyoruz. Uyuzluktanda ölüyoruz!
Peki neden evden dışarı çıkmıyorsunuz diye sorarsanız..
Burda olmadıkça bilemezsiniz, hani siz güneşin tadını çıkarıyor gömleklerle
geziyorsunuz ya.. Biz burda donuyoruz! Gelmişiz Nisan ayı’na, bildiğimiz Nisan,
ama bilmediğimiz ve hiç daha önce karşılaşmadığımız bir Bahar yaşıyoruz.
Öyle bir bahar ki
camdan dışarı baktığımızda güneş yerine kar görüyoruz! Hala kaban ve çizme
giyiyoruz.. 6 Aydır kış mevsiminin dibine vurduk yani! Bir ada insanı olarak
ben güneş enerjisiyle hayat buluyorum kardeşim, 6 aydır güneşli hava günleri
iki elin sayısını geçmezken kimse çıkıp bana neden dışarı çıkmıyorsun, gez,
dolaş, git bir yerde kahveni iç demesin! Yürürken Rüzgar’ın yüzüme tokat
atmasındanmı bahsetsem, yoksa kulağımın elime düşmesindenmi!
Dolabımdaki
t-shirtler, çekmecemdeki güneş gözlükleri ve spor ayakkabılarım ağlıyor adeta..
Bizim çıkma zamanımız gelmedimi, geçir bizi üstüne diye bağırıyorlar, ah be
canlarım.. Benimde sizi üstüme geçirmeyi ne kadar istediğimi tahmin bile
edemezsiniz.. Obür taraftanda kazaklarım sinsi sinsi gülüyor bana, yine bize
kaldın keh keh keh diye.
Tabi ben seçtim
burada okumayı, bu ülkenin havasını biliyordum ama böylesinide tahmin etmiyordum!
3 Senedir burdayım ilk defa böyle bir hava ile karşılaştım, dışarı çıkıp güneş
dansı varsa onu yapasım var.. İnsaf be doğa ana insaf yani.. Bu da can! İnsan
güneş istiyor enerjisiz kaldık, bunalıma girdik insaf!
Arkadaşlar allah
aşkına.. Bizide düşünerek.. Daha
fazla deodorant sıkalım, daha fazla egzoz, daha fazla fabrika gazı YÜKLENİN!!
No comments:
Post a Comment